12 Mayıs 2014 Pazartesi

Engelleri aşan milli sporcu

Bovling maçı sonrası Feride Korkmaz



Milli Bovling oyuncusu Feride Korkmaz, işitme engelli olmanın zorluklarından bahsetti.



Spor hayatına futbolla başlayan Korkmaz, Kadın işitme engelli futbol takımına girdi. Kısa bir süre içinde başarılı olarak bir çok ödül kazandı. Bovling'in ilgisini çekmesiyle branş değiştiren Korkmaz ilk elemeleri geçti. 2008 yılında ilk "engelli milli oyuncu" olarak turnuvalara katıldı. Almanya, İsviçre ve  Türkiye’de yarışan Korkmaz, bir çok turnuva kazandı. “İşitme engelli olmanın vermiş olduğu zorulukları yenmek benim için güven verici bir duyguydu “ diyen Korkmaz, bütün engelli bireylere umut ışığı oldu.
Futbol takımı ve Feride Korkmaz

"İmkanlar kısıtlı, şartlar zor"


Türkiye İşitme Engelliler Federasyonu tarafından desteklenen Feride Korkmaz, bu konuyla ilgili federasyon olmasına rağmen imkanların kısıtlı, şartların da zor olduğunu belirtti. Antrenörlerin ve doktorların işaret dili bilmemesi idmanlar sırasında veya sakatlık yaşadığında sıklıkla sorunlar yaşadığını ekledi.    
                               





Feride Korkmaz ile yaptığımız röportajı buradan izleyebilirsiniz:




İşaret dilinde yetersizlik



Yetersiz dile sahip olan işitme engelliler günlük hayatta çok zorlanıyor.



Hilal Gergin
Fotoğraf eğitmeni Hilal Gergin “Engelli bireylerin sesi kapalı bir toplum içinde kısılıyor. Bunun en büyük problemi ise iletişim. Engelli olmayan bireylerin nasıl iletişim kuracağını bilememesi engelli bireyleri dışlamakta…” dedi. Hilal Gergin, sadece toplumun değil işaret dilinin de engellileri ayırdığını belirtti. Kelime dağarcığı olarak yetersiz olan işaret dili, gündelik yaşam dışında kullanılamıyor.


İşaret dili “Yapboz” gibi


İşaret dilini yapboza benzeten Hilal Gergin, sürekli yenilenen ama gelişemeyen bir dil olduğunu ifade etti. Alfabenin yeniden düzenli hale getirilmesi, sürekli kelimelerin değişmesi, her kelimenin karşılığı olmaması gibi problemler hem engelli hem de engelsiz bireyleri zorluyor. Soyut kelimelerin kullanımı iletişimi engelliyor.

Eğitim sisteminde kelimelerin anlam karşılıklarını şekillerle ifade edebilmek eğitim gerektiriyor. Yurtdışında her kavramın karşılığı resim olarak belirtiliyor. Bazı kavramlar şekillerle anlatılamıyor, bunları anlatmak için resimler kullanılıyor.
Hilal Gergin ve öğrencileri

“İletişim çok yüzeysel

Hilal Gergin, “İşaret dili eğitim sisteminde değişime değil kökleşmeye ihtiyaç var” diyerek bazı kavramların karşılığının şekillerle ifade edilebileceğini vurguladı. Yurtdışında kullanılan bu teknik işitme engellilerin kavramları kolayca anlamasını sağlıyor.

Engelli bireylerin kapalı bir toplum içerisinde kısılıyor. Bunun en büyük problemi ise iletişim. Engelli olmayan bireylerin nasıl iletişim kuracağını bilememesi engelli bireylere karşı
Yetersiz dile sahip olan işitme engelliler günlük hayatta çok zorlanıyor.
akademik anlamda bir şey konuşulmuyor.

Üniversitede işaret dili konusunda işaret dili ile konuşan kişilerin yüzde 3’ü üniversite okuyor bu yüzünden kavramların ve işaretlerin gelişmesi yetersiz kalıyor.



10 Mayıs 2014 Cumartesi

Engelsiz kumpanya


Düşler Kumpanyası engelli bireylere drama ve dans eğitimi veriyor.


Düşler Akademisinin alt kuruluşlarından biri olan kumpanya gönüllü sanatçılarla engelli bireyleri aynı sahnede birleştirdi. Zihinsel engelli ve işitme engellilerden oluşan kumpanya bir çok yerde sahneye çıktı. Bir Aşk Hikayesi, Grease müzikali gibi oyunları sahneleyen grup, engellilerin profesyonel olarak nasıl dans edebildiklerini gösterdi.

Düşler kumpanyasında en çok ilgi çeken engelli grubu işitme engelliler oldu. Seyircileri saşırtan işitme engelliler, engellerin olmadığını düşler kumpanyası sayesinde kanıtladı.



Zana Galip, "drama ve dans atölyesi zihinsel engellilere için rehabilitasyon merkezi gibi geliyor" diyerek engellilerin sosyal yaşamda özgüvenlerinin arttığını ifade etti.








Dans eğitmeni Zana Galip'in videosunu buradan izleyebilirsiniz:









Düşler Kumpanyası'nın gösterisini buradan izleyebilirsiniz:


12 Nisan 2014 Cumartesi

Engelli bireylere "iş koçu"



Engelli bireylerin istihdamı için ‘iş koçu’ projesi Türkiye’de  uygulanmaya başlandı.



Engellilerin sosyal hayata adapte olabilmesi ve kazanç sağlaması için önemli bir adım olan iş koçu projesi bir çok iş yerinde uygulamaya girdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, tarafından "Özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu" maddesi gereği iş yerlerinin yüzde 3 oranında engelli çalıştırması zorunlu hale getirildi.



Zorunlu değil mecburi


İş koçu ve engelliler
İş koçu projesi uygula- masından önce bir çok kişi gönüllü olarak engellilere
rehberlik ediyordu. Özellikle engelli anneleri tarafından üstlenilen bu görev şimdi profesyonel kişiler tarafından
yapılıyor. İş koçları engellilere işe giderken refakat ediyor. Engellilerin işi öğrenmesi ve iş arkadaşlarıyla iletişim kurmasına olanak sağlıyor.


"İş verenler engellilere yanaşmıyor"


Zihinsel engelli öğrenci
Kısıtlı ölçüde eğitim alan engelliler toplum tarafından vasıfsız olarak değerlendiriliyor ve dışlanıyor. Bu sebeple işverenler, 
engelli bireylere iş vermekten kaçıyor. Engelli grupları arasında en zor istihdam edilen grubun "zihinsel engelliler" olduğunu söyleyen Sosyolog Kevser Can, bu engelli grubunun korumalı iş yerlerinde çalıştığını ifade etti. İş koçu projesiyle engellilerin ve işverenlerin daha kolay anlaştığını da ayrıca dile getirdi. 



Eğitmen ve Zihinsel engelli öğrenci




Sosyolog Kevser Can'la yapılan roportajı buradan seyredebilirsiniz: